hesabın var mı? giriş yap

  • kotu kaleci oldugunu soyleyenler var. ben kendimi mal zannederdim amina koyim. benden mallari da varmis. rahatladim neyse...

  • salonda ağırlık çalışan herkesin yapmakta olduğu zannedilen spor dalı. ağırlık çalışması her türlü spor dalının tamamlayıcısıdır. bununla birlikte başka spor yapılmasa da ağırlık çalışarak vücudun egzersiz ihtiyacı karşılanabilir. sadece egzersiz ve güçlenme amaçlı ağırlık çalışanları yarışmalara hazırlanan, steroid alan, sürekli şişmeye hayatını adayan insanlarla aynı kefeye koyup dalga geçmek mallıktır. bunun yarışma seviyesinde yapılmasını ben de mantıklı bulmuyorum ama insanların twitter fenomeni, reality show starı vs. olmaktan medet umduğu bu devirde vücut geliştirmecilere laf etmem.

    vücut geliştirmeden kasıt düzenli olarak spor salonuna gidip kasları çalıştırmaksa bu bence her insanın yapmaya çalışması gereken bir şeydir. üniversitedeyken birkaç ay düzenli yaptıktan sonra tembellikten çok seyrekleştirdim sonra tamamen bıraktım. seneler sonra tekrar başladım ve bıraktığım için kendime çok kızıyorum. merak etmeyin "bir yerden sonra çok kötü görünüyor" cümlesindeki o bir yere ulaşmanız için senelerce aksatmadan çalışmanız lazım. zaten başladıktan ancak altı ay sonra falan düzgün bir insana benzemeye başlarsınız, belki bir sene sonunda "fena olmuyor ha" falan dersiniz.

    yetişkin nüfusun yüzde doksanının onuncu şınava gelmeden göbeğinin üstüne yattığı bir memlekette vücut geliştirmeye laf eden maldır. hele alternatif olarak sahilde yürümekten falan bahsetmek bambaşka bir kafa gerektirir.

  • bu adamda oyle bir hal var ki, sanki 1940'lardan 60'lara kadar yasamis, sonra yok olmus, sonra 2000'lerde dirilmis gibi. kullandigi eski kelimeler gercekten ilginc oluyor. gecende tekerlekli sandalye basketbol macinda olaylar olmus, aysal "tekerlekli iskemle takimi" diyor. yine dikkatimi ceken meireles'in tukurmesi konusunda tahkim kurulu baskani 7 saat video izledik deyince "7 saat neyi izliyorlar bu tarzan filmi mi?" diye bir elestiride bulunmustu. ben de tarzan nereden cikti diye dusunmustum. mehmet demirkol'un dedigine gore 40'li 50'li yillarda johnny weissmuller'in oynadigi tarzan serileri olurmus, herhalde onlara binaen soyluyor dedi. tabi galatasaray lisesi mezunu olup da 2001 yilinda galatasaray'a uye olmasi da kendisinin aslinda resurrected olma ihtimalini guclendirmektedir.

  • polisli, mafyalı, adam öldürmeli sıradan bir ruben fleischer filmi olmasinin yaninda sanirim tum sigara firmalarinin birlesip bir ryan goslinge girdigi film de olmus, adam sadece filmin afisinde degil filmdeki her sahnesinin bir yerinde en az bir sigara yakiyor.

  • mantarların yani fungi/fungus takımının, şu anki hayatın, atmosferin şeklini hatta canlıların boyutunu belirlediği.

    300 milyon yıl civarı önce mantarlar bitkilerin yaşamasına pek izin vermiyorlardı. bitki topraktan çıkınca mantar höt diye tebelleş olup bitki büyüyemeden skertiyordu onları. fotosentez olayı pek olmadığı için atmosferdeki oksijen oranı >20 % civarındaydı.

    tabi bitki de inat. onca yıl eziyetten sonra zamanla ki kaç milyon yıl bilemedim, didin sen, evril, mantarların yıkamayacağı lignin i üret. (sentezle mi denir bilemedim). artık bitkilerin yapısında lignin vardı. devran dönmüştü. mantarlar akıllı olsundu.

    mantarlar bitkinin yapısındaki lignin maddesini yıkamıyor/çürütemiyorlardı. lingin de bu arada odunun ham maddesi, selüloz falan bişeler. işte yapısında odun olunca bitkiler gelişmeye başladı, ağaçlar evrildi, bitkiler mantarlara galip geldi.

    fotosentez olayı da başlayınca atmosferden karbondioksit emildi oksijen verildi. yani co2 alındı o2 verildi. c nerde? karbon noldu? karbon bitkilerin ve ölü bitkilerin odunların vücudunda kaldı. mantarlar odunu yıkıp karbonu açığa çıkaramayınca atmosferdeki karbon oranı azaldı ve oksijen oranı %30 lara çıktı.

    aşırı oksijen olunca canlılar fena halde gelişti. elma kadar karıncalar türedi. örümcekler gafam gadar, yusufçuklar ise bir kartal büyüklüğünde oldular. bilmiyorum dinozorlar da bu dönemde mi yaşadı ama muhtemelen öyledir.

    mantarların lignin maddesini yıkabilecek enzimi geliştirip evrilmeleri 50 milyon yıl sürdü. hareket yapma hareketin kralını görürsün diyen mantarlar lignin i yıkmaya başlayınca rekabet eşitlendi. odun yıkılıp içindeki karbon da atmosfere geri salınınca oksijen oranı günümüzde olduğu gibi % 20 civarına düştü ve bu da günümüz yaşamını şekillendirdi.

    fungus takımı lignin i yıkabilme yeteneklerini geliştirmeselerdi şu an nasıl bir dünya olurdu ya da insan ırkı varolabilir miydi hayal etmek pek kolay değil.

    iyi olmuş yalnız gafam gadar örümcekle uğraşılmazdı, gelişmesin o kadar pezevenkler.

    kaşarlı mantarı zaten çok severdim artık daha bir saygı duyuyorum. bu bilgilerin kaynağı yaklaşık 4 yıldır yürüttüğüm araştırmalardır.

    şaka lan şaka aha kaynak
    edi: kaldırmışlar yutubdan da aransa bulunu. adı. after life - the science of decay

    not: belgeselin konusu, bir mutfakta olabilecek besinleri 2 ay boyunca açıkta bırakıp çürümelerine izin verip döngüyü gözlemliyorlar. çok harika bir şey mutlaka izleyin.

  • bim'lere (market) girerken 2 aşamalı kapı olur. nedenini merak ettim. ilk etapta herkes gibi soğuğu içerde muhafaza etmek içindir diye düşünüyordum. ama o zaman çıkarken neden tek kapı vardı? soğuk girerken çıkıyordu da, çıkarken çıkmıyor muydu? kafamda deli sorularla gittim ve sordum. cevap şöyleydi;

    "iki kapının, iki farklı anahtarı olur. marketi sabah açan, akşam kapatan görevlilere iki anahtarda verilir, sadece dış kapının anahtarı ise markete günlük malzeme getiren toptancılara verilir. sabahın erken saatlerinde mal getiren toptancı, malzemeyi iki kapının arasına bırakır ve dış taraftaki kapıyı kitler ve gider. açılış saati geldiğinde iki kapınında anahtarını cebinde bulunduran bim görevlisi kapıları açar malzemeleri dizer işine bakar. böylece zamandan ve iş gücünden tasarruf edilir."

    belki önemsiz ama benim hoşuma gitti. paylaşmak istedim.

    edit: 'iki kapı arası çok küçük', 'malı toptancı getirmez' gibi mesajlar aldım. malzemeler günlük süt ekmek gibi malzemeler zaten. ama bu durumun takipçisi olacağım. tekrar editleyeceğim.

    edit2: gelen bilgilerle kesinleşti. dediğim gibi süt ve ekmek bazen de sebze meyve geliyormuş. taze olması gereken ufak şeyler yani. malum fırın&sütçü&haller vs işlerine sabahın ilk ışıklarında başlıyor, bim ise saat 9 da açılıyor. sistem bunun üzerine.

  • bu adam yüzünden mahalleye top oynamaya havuz gözlüğü takıp gelen vardı lan. viledanın ucunu boyayıp kafasına takmaya çalışırken annesinden çok pis dayak yemişti hatta.

    olm gürkan bunu okuyorsan cidden çok büyük malmışsın çocukken lfsdjglfjgdf

  • vaaay, demek artık merkezde para verip troll'lük yaptırdıkları yetmiyor, yine para verip haberlerde figüran olarak da oynatıyorlar ha? dediğimdir. argümanlar ise 90'larda atatürkçü kesime yönelik ne varsa hep aynı. ne yazık ki sınıfta kaldın furkan. söylediklerinin çoğu da bence yalan. ayrıca dezenformasyon içerik ve manipülasyon amaçlı. işte bu yüzden, furkan gibiler bu tür yalanlara daha fazla devam edemesin diye, 24 haziran'da bunlara karşı o pusulalara mühürleri çatır çatır basacağız.

    ek: hahahahaha! millet başörtüsü taktı diye elektrik falan vermiş seküler kesim, atatürkçüler bunu yapmış. evet 250 watt'a ayarlayıp elektrik veriyorduk, hıhı! sandalyeye oturtup ayaklarına su döküp, suya elektrik veriyorduk öyle yanıyorlardı o zaman daha zevkli oluyordu... tövbe tövbe! furkan en sonunda kafası çalışan bir amcadan ağzının payını tepsiyle almış. yazık yine gelip sözlükte dezenformasyon başlıklar açmaya devam edecek.

  • gerçek gs gurmeleri bilir ki, rakibi uça kaça gidiyorum havasında iken kendi rolantide giden gs rakibi tökezleyince yılın topunu oynar ve rakiplere ızdırap olur öyle bi akşam bekliyorum.